Thursday, July 26, 2012

2013'de Siyah Gelinlik



Ulyana Sergeenko'yu çok beğeniyorum...

 Paris moda haftasında Jean-Paul Gautier 2012/13 siyah gelinlikle muhteşem !...









Ulyana Sergeenko at Jean Paul Gaultier Couture wearing Ulyana Sergeenko Coutur Jean-Paul Gaultier: Outside Arrivals - Paris Fashion Week Haute Couture F/W 2012/13

Oyuncak Bebek Giysi ve Aksesuarları




Merhaba;






Benim adım Beliz. Hani bu bloğun sahibesinin minik tatlı bir kızı var ya, Funda, işte onun oyuncak bebeğiyim ben.














Fundayla annesi bu aralar çok meşguller. Funda dikiş öğrenmeye merak sardı, keçelerden bişeyler dikmeye çalışıyor,(laf aramızda sık sık da iğneyi eline batırıyor:)), yarım kalan elişlerini de tatilde tamamlamak istediği için ara ara da onları yapıyor. Annesi de aynı anda beş tane işi bir arada yapmaya çalışıyor  ( bu sıcakta niye bunlarla uğraşıyorlar bir türlü anlamıyorum:)) Onlar elişlerine dalmışken bloğu ben ele geçirdim bu günlük:)) hem sizlerle sohbet edicem, hem de cici  giysilerimi, eşyalarımı göstericem.  






Annesi Fundayı çok seviyor, Funda da beni çok seviyor, o yüzden annesi bana sürekli bişeyler örüp dikiyor, çok şanslıyım dimi?:)) Fundayla annesi elişleri ile uğraşmayı pek seviyorlar, ama bana çok zor gibi görünüyor.   Allahtan oyuncak bebeğim de bana elişi yaptırmıyorlar, yoksa naapardım ben:))






Neyse, lafı çok uzatmayayım hemen konuya geçeyim ben, her an yakalanabilirim:))






Önce, Fundanın küçülen elbise, tişört, body, tulum vs.lerinden, kesilen pijama kol ve paçalarından dikilenleri göstereyim;

























































Bakın bir kaç tanesini giydim, nasıl yakışmış mı?

























Bunlar da evdeki artan kumaşlardan dikilen giysilerim;





























 Bir de üstümde görün;















Bunlar da örülen bolerolarım. Bunları kışın giyiyorum:)








Sıra geldi diğer eşyalarıma.

Önce uyku tulumumu göstereyim. Yandakiler de malzeme çantalarım. Dışarı giderken eşyalarımı bunun içine koyuyor Funda.












Bunlar da pike takımım;











Bu da battaniyem. Yumuşacık, en çok bunu seviyorum ben. 












Bu da elbise hurcum;















Sizlerle olmak çok güzeldi ama mankenlik, tanıtım filan derken biraz yoruldum sanırım, uyku vaktim de gelmiş, Funda beni arıyor,  hemen gideyim ben, biraz dinlensem iyi olacak:) 






Yine görüşürüz ara sıra, şimdilik hoşçakalın,






KOCAMAN SEVGİLERRRR.... 



Wednesday, July 25, 2012

Female Nude Models Wanted (Birmingham, AL)



I am looking for female nude models for a photo shoot at my office. All photos will remain part of my private collection. Also, if you are interested, I would like to have you photo me nude as well. That of course is up to you, and not a requirement. If you are interested, please let me know. The pay is $125 per hour cash. I have equipment that I would like you to pose with that we can discuss via phone for those that are interested. Please send a photo for screening purposes to: "Aisha Jones"  models@seemorefoundation.com. Must be over 18 and have ID to proof it. 

Tuesday, July 24, 2012

Kuyucu Murat Paşa ve Celali İsyanları













Kuyucu Murat Paşa
Her ilmin kendine ait bir metodoloji vardır. Bunlar arasında tarihi de saymak artık bir zaruret halini almıştır. Nitekim tarih ilmi, yalnızca savaşların ve ardından imzalanan barışların zamanlarını bilmekten ibaret değildir. Bunun yanında yaşanan hadiseler üzerinden tahlil ve sentez yapabilmek –fakat belli kalıpları kırıp, tarafsız yaklaşabilmek şartıyla- son derece önemlidir. Bizde “Celali İsyanları veya Fetreti” olarak bilinen ve bu isyanlar esnasında faal bir rol oynayan Kuyucu Murat Paşa, çoğu zaman belli ideolojiler çerçevesinden ele alınmış ve aslında olduğundan çok daha farklı bir zemine oturtulmaya çalışılmıştır. Fakat bu noktada akla şu soru gelmektedir: Acaba manzara zannedildiği gibi midir ve Paşa’nın yaptıkları sadece keyfi bir idarenin neticeleri midir?



Osmanlı Devleti’nde yaşanan bazı hadiseler, yapısı itibariyle hassasiyet arz eder. Bunların başında “kardeş katli” mevzusu gelir. Bunun gibi imparatorluğun en sıkıntılı dönemlerine tekaddüm eden bir zamanda ortaya çıkan Celali ayaklanmaları da söz konusu gruba dahil edilmelidir. Peki imparatorluğa ısyan eden bu kişiler kimdi ve neden bunlara Celali denmektedir, önce onu ele alalım.

Osmanlı sultanları, devlet menfaatine çalışan imtiyazlı şahsiyetlere hak ettikleri değeri her zaman göstermeye çalışmışlardır. Söz konusu şahıslardan bir tanesi de etrafına topladığı müritleri ile tanınan ve sevilen Safiyüddin-i Erdebelî’dir. Bundan sonra gelen kişiler için de, -hallerini değiştirmediği sürece- söz konusu imtiyazlar devam etmiştir, tâ ki Şeyh Cüneyd’e kadar. Şeyh Cüneyd ile Anadolu’da teşekkül eden fikrî ve itikadî ayrılıklar bir zaman sonra Şah İsmail ile şahikaya ulaşmış, nitekim Yavuz Sultan Selim zamanında (1514) bu ihtilaflar bir müddet sükun bulmuş ise de, daha sonra 1519’da mehdilik iddiası ile ortaya çıkan Bozoklu Şeyh Celal, etrafına topladığı kişiler ile Ankara üzerine yürümüştür. Bu ayaklanma da Şahsuvaroğlu Ali Bey’in müdahalesi ile yatıştırılmıştır. İşte bundan sonra tarihçiler, Anadolu’da çıkan isyanlara Bozuklu Celal’in adına nispeten Celalilik, bu ısyanı çıkaranlara da Celalî demişlerdir.

17. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı İmparatorluğu sıkıntı günler yaşamaya başlamıştır. Nitekim Batıda Avusturya ile uzun süredir savaşılmaktadır. Doğuda ise bu durumdan istifade etmek isteyen Safevileri görüyoruz. Safeviler fırsat buldukça Osmanlı topraklarına saldırmakta, aynı zamanda “düşmanın düşmanı dostumdur” fehvasınca hareket ederek, benimsedikleri dinî saplantılarını –Şii propagandacılar vasıtası ile-  Anadolu’ya yaymaktaydı.

Anadolu tam bi kaos içindeydi. Haçova Savaşı’na katılmaları emredildiği halde, savaştan kaçarak tam bir korkaklık gösteren bir takım sipahi grupları, bu kez Anadolu’da yiğitlik(!) göstermeye başlamış, gerek dağa çıkmak suretiyle ve gerekse de İran desteği ile eşkıya gerillaları meydana getirmişlerdi. Halkın malına, ırzına ve canına zorla tecavüz etmeye başlayan bu Celali grupları Anadolu’nun belli başlı bölgelerinde toplanmıştı. Bunların başında Karayazıcızade Abdülhalim, Canpolatoğlu, Kalenderoğlu, Meymun, Muslu Çavuş gibi kişiler gelmekteydi. Abdülhalim etrafındakiler ile Sivas’tan Urfa’ya kadar uzanan topraklarda adeta saltanatını ilan etmiş ve hatta civar vilayetlere “Halim Şah Muzaffer Bada” ibareli tuğralı fermanlar bile göndermişti. Anadolu halkı önüne geçilmesi zor bir baskı altındaydı. Kimi çocuklar zorla ailelerinden kaçırılıp dağa kaldırılıyor, evlere hunhara baskınlar yapılarak halka zulmediliyor, öldürülüyor, eşyaları yağmalanıyordu.  Ve işte bundan sonra Kuyucu Murat Paşa ortaya çıkıyordu.





Neden Kuyucu?



Yaptığı çeşitli devlet görevlerinden sonra Avrupa’daki savaşların bir çözüme bağlanması sebebiyle o bölgeye yollanan Murat Paşa, 1606’da Zitvatorok anlaşmasını imzaladıktan bir müddet sonra İstanbul’a çağırılmış ve artık büyük bir problem haline dönüşen Celali isyanlarını bastırması için padişah tarafından tam salahiyetle görevlendirildi.

Murat Paşa 1585 senesinde Safevilere karşı yapılan Tebriz seferinde, atı ile savaş meydanındaki kuyuya düşmüş ve düşman tarafından esir edilmişti. Safeviler elinde rehin kalan paşa, 1590’da imzalanan anlaşma ile serbest bırakılmıştı. İşte Murad Paşa’ya Kuyucu sıfatı verilmesindeki birinci etken, savaş meydanındaki kuyuya atıyla düşmesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim yıllarca bu sıfat kendisinde kalmıştır. İkinci rivayet ise Anadolu’da ektikleri fitne ve fesat tohumları ile devlete ve tebaaya büyük zararları dokunan âsilerin işini gördükten sonra kuyuya doldurmasıdır. Bu ikinci rivayetin de doğru olması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim hukuken devlete “âsi ve bâgi” olan ve on binlerce insanın ölümüne sebep olan bu kişiler için değil defin işlemi yapılması, yıkanıp kefenlenmesi bile uygun görülmemiştir.

İlk dönem tarih kroniklerine baktığımızda Paşa için kimi zaman aşırı ithamlar olduğu söylenir. Fakat bunun yanında kendisi için “yapılması gerekeni yaptığı” tespiti hep görmezlikten gelinir. Örneğin Peçevi Tarihi’nde paşa için asileri murdar gibi kuyulara doldurttuğu belirtildikten sonra “Cesaretli, gayretli, saltanatın namusunu korumakta çok gayretli, bir devlet sahibi idi” denilmektedir.

İsyanı bastıran Murat Pasa’nın iktidara Gelmesinde Önemli Bir Rol Oynayan Büyük ilim Adami Sunullah Efendi

Olayı ideolojik saplantılar perspektifinden tahlil etmeye çalışanları bir kenara koyacak olursak, hemen hemen bütün muteber kaynak ve biyografiler onun devleti adına çok büyük hizmetler gördüğünde ve hatta Anadolu’da dağılan birliği yeniden kurduğunda müttefiktir. Paşa, devrin padişahı I. Ahmed Han tarafından büyük iltifatlara kavuşmuş, bir kangren haline dönüşen isyankârları, bütün bir vücuda (imparatorluğa) sirayet etmeden ber-taraf etmiştir.

Yine ilk dönem kroniklerde onun “Merd-i mülhid (dinden çıkan) tövbekar olmaz” düsturuyla hareket ederek çok sıkı tedbirler aldığı belirtilir. Bunun yanında bu kaynaklardan Naima’yı, Peçevi’yi, Zübdet’üt-Tevarihi’i, Solakzade’yi Kirkor’u tam manasıyla okumayıp, sadece işine gelen tarafları alarak delil olarak sunmak, ilmi bir yaklaşım olmadığı gibi, o döneme olan vukufiyetin de ne kadar zayıf ve eksik olduğunu gösterir. Kaldı ki, uç birer örnek olarak gösterilen ve düşünüldüğünde bile sadece bir fanteziden yahut bilmem kaçıncı ağız rivayetten öteye gidemeyecek olan hadiseleri kritik etmeden ve yorumlamadan sindirmek, tarih metodolojisine de ters düşmektedir. Bütün bunlardan sonra Celali ayaklanmalarının Osmanlı İmparatorluğu’na getirdiği zararları birkaç kısa madde halinde sıralayıp yazımızı sonlandıralım.



Neticeler


1) On üç, on dört sene devam eden Celâlî şakaveti dolayısıyla; Suriye, Irak ve Anadolu âdeta elden çıkmış gibi bir vaziyete gelmişti. Asayiş kalmamış, ticaret durmuş ve iktisadî durum çok gerilemişti. Nitekim tarihçi Hammer, Avusturya savaşının devlete Celâlî fetreti derecesinde insan ve para kaybettirmediğini yazmaktadır.













Paşa’nın Antalya’da Yaptırdığı Camii
2) Celali isyanlarının yıkıcı faaliyetleri, 1603’ten sonra şehirlere de sıçradı. Nitekim bu sıralarda Ankara’dan başlayarak, Afyon, Kütahya, Isparta, Kastamonu, Amasya, Tokat, Malatya, Harput, Maraş, daha pek çok şehir ve kasaba büyük felâketler yaşadı. Bunların pek çoğunda evler, hanlar, dükkanlar hattâ mescid ve medreseler, âsilerin çıkardıkları yangınlarda harap oldu.

3) Bu yıllarda köylü halk, kasaba ve şehirlere kaçtığından, tarlalar ekilmez oldu. Ticaret durduğu gibi Anadolu’da büyük bir kıtlık baş gösterdi.

4) Sadrazam Kuyucu Murad Paşa, İran üzerine yürüyeceği halde Celâlî isyanlarının bir kangren hâlini alması yüzünden dört yıl boyunca âsilerle uğraştı. Bunu fırsat bilen İran şahı I.Abbâs, bir taraftan Celalilere destek sağlarken, diğer yandan Osmanlı hâkimiyeti altındaki Şirvan, Şemahi ve Gence kalelerini ele geçirdi. Daha sonra Kuyucu Murad Paşa 1610 yılında çıktığı İran seferinde bu kaleleri geri aldı.

Terbiyeli Kuzu Nasıl Yapılır Tarifi



Terbiyeli Kuzu Tarifi Terbiyeli Kuzu Nasıl Yapılır Terbiyeli Kuzu Pişirmek Yemek Tarifleri, mis yemek, kuzu etinden yapılan yemekler, terbiyeli et yemekleri, kuzu kavurma terbiyeli kuzu yemeği, Terbiyeli Kuzu Malzemeler, Terbiyeli Kuzu Oktay Usta Tarifleri, Terbiyeli Kuzu Pişirmek  İçin Gerekli Malzemeler, Yemek Tarifi.


Terbiyeli Kuzu Tarifi 

Malzemeleri:



  • But tarafından 1 kg kuzu eti


  • 3 yumurta sarısı


  • 15-20 adet ufak arpacık soğan


  • 1 çorba kaşığı tereyağı


  • 4 kahve fincanı su


  • 4 adet kakule (bir tür baharat, aktarlarda bulabilirsiniz)


  • 1 limon suyu


  • 2 çubuk tarçın


  • 7-8 tane karabiber


  • Tuz



Hazırlanışı

Kemiğinden ayrılan etleri iri iri doğrayın.

Etlerin yanına tencereye ayıklanmış arpacık soğanları, tereyağını, tuzu ve karabiberi ekleyin.

Her 15 dakikada 1 fincan su ekleyerek (toplam 3 kahve fincanı) 1,5 saat pişirin.

Son yarım saatte tarçın çubuklarını ve kakuleyi ekleyin.

Yumurta sarıları, limon suyu ve 1 fincan su ayrı bir yerde köpürene kadar karıştırın ve hızlı hızlı karıştırılarak tencereye ekleyin.

1-2 dakika daha ocakta tuttuktan sonra servis edin.

Saturday, July 21, 2012

Yastık Örnekleri,Yastık Örtüsü,Yastık Örtüsü Modelleri

Günümüzde Teknoloji Gelişimi iLe Bir Cok Şeyin Yanısıra Bayanların Vazgeçilmez Çeyizleride Değişmiştir.Hala ŞıkLığa ve Görünüşe Özen Gösteren Bayanlarin El işi Yaptıkları Günümüz Ortaminca Belirlenmiş ve Onlardan Bir tanesi Olan Yastik Örtüsü Örnekleri Sizlerle…






Friday, July 20, 2012

fakat Seventh gitmek Moon anlamadım


Ölülerin ve yaşayanların abimle dünyası karışınca esrarengiz murat ve Seventh moon izle ürkütücü olaylar bursaya yaşanıyor. Cehennemin gideceklermiş kapıları açılır. Ölülerin ruhları ben de (Çin inancı), canlıların dünyasında gitmek sebepsiz dolaşmaya istiyorum başlar. Yedinci murat Ay'ın konusu bir şeyler Melissa ve Yul'un (Tim Chiou) söyledi Çin'de tatil fakat yapmasıyla açılır/başlar. Ama anlamadım olaylar görüldüğü he dedim gibi geçmeyecektir.











































 

























 



 

















 

Wednesday, July 18, 2012

İncir Reçeli Tarifi



İncir Reçeli Tarifi

Malzemeler

1.5 kg taze siyah incir

5 su bardağı şeker

4 su bardağı su

yarım limonun suyu

Hazırlanışı

Su, şeker ve limon suyu 15dk. kaynatıp şerbeti hazırlayın. Kaynayan şerbetin içine taze incirleri atıp 1,5 saat kısık ateşte

İncir Reçeli nasıl yapılır, İncir Reçeli oktay usta, İncir Reçeli uzman tv, İncir Reçeli yapılışı

Tuesday, July 17, 2012

Sütlü Jöle Tarifi









Sütlü Jöle tatlısını sevmeyenimiz yoktur.Şimdi sıra sütlü jöle tatlısının nasıl yapıldığını bu oyunumuzda görmeye geldi.En lezzetli tatlıyı yapmaya hazır mısınız? Oyuna başlarkenmalzeme sırasına uygun şekilde tatlımızı yapıyoruz.Öncelikle su koyacağımız tencerenin altını yakıyoruz ve ondan sonra malzemeler bize sırasıyla gösteriliyor


































Monday, July 16, 2012

Arılar “zamanı geri alabiliyor”

Yaşlı bal arılarının beyinlerinin, genç arılara özgü sosyal işleri yaptıklarında gençleştiği belirlendi.



Amerikalı ve Norveçli bilim adamlarının yaptığı araştırma, yaşlı arıların yuvada sosyal sorumluluk üstlenmesinin beyinlerindeki moleküler yapının değişmesini sağladığını gösterdi.

Araştırmaya imza atanlardan Gro Amdam, daha önce yapılan araştırmalardan arıların yuvada kaldıklarında ve larvalarla ilgilendiklerinde beyinlerinin aktif olduğunu, yuvadan ayrıldıktan sadece iki hafta sonra ise bu hayvanların kanatlarının zayıfladığı, tüylerinin döküldüğü ve beyin faaliyetlerinin durduğunun bilindiğini belirtti.

Amdam, bu bulgulardan yola çıkarak yaşlı arıların yeniden larvalarla ilgilendiklerinde beyinlerinin nasıl etkileneceğini araştırdıklarını ifade etti.

Araştırmacılar, yuvadan larvalarla ilgilenen genç arıları çıkardı ve sadece kraliçe arı ve larvaları bıraktı. Bazı yaşlı arılar besin aramaya gitti, bazı yaşlı arılar ise yuva ve larvalarla ilgilendi. 10 gün sonra yuvada larvalarla ilgilenen yaşlı arıların yaklaşık yarısının yeni şeyler öğrenme yeteneğinin büyük oranda arttığı görüldü.

Bu arıların beyninde insanlarda da bulunan ve unutkanlığa karşı koruyan Prx6 ile diğer proteinleri koruyan şaperon proteinine de rastlandı.

Gro Amdam ve ekibi, bu sonuçların insanlarda sosyalleşmenin ileri yaşa bağlı unutkanlığın yavaşlamasına ya da önlenmesine ışık tutabileceğini vurguladı.

Araştırma, “Experimental Gerontology” dergisinde yayımlandı.    

BİLEZİK ve BROŞ

Kel yağı bol bulunca başına sürermiş:)))


































Şal

Boncuklu Şallar

Serin akşamlarda veya aksesuar olarak kullanılabilecek güzel bir şal.





Örneği göstermek için siyah şal üzerinde fotoğraflamış olsam da, örnek çıkarmak isteyenlere yardımcı olacaktır. Şalı beğendiyseniz bana iletişimden ulaşabilirsiniz.

Sunday, July 15, 2012

Gelinlik Modası









Gelinlik Modası oyunu giydirme oyunudur.Oyuna başlamak için PLAY yazısına tıklayın.Oyun MOUSE ile oynanıyor.Oyunda birbirinden güzel gelinlikler sizlerin seçimlerini bekliyor.

Kanal D Oyunları İyi Eğlenceler Diler:)


































Thursday, July 12, 2012

Kim Demiş Dantelin Modası Geçti Diye



























Kardeşimin çeyizi için örmüştüm bu dantel pike takımını loğusalığında kullanmak nasip oldu. Gerçekten özel zamanlarda şık şeyler kullanmak pek bi hoş oluyor. Dantelin modası geçti diyenlere...